NH
Nazım Hikmet
30quotes
Quotes by Nazım Hikmet
"
Kadın erkeğe dedi ki:-Baktımdudağımla, yüreğimle, kafamla;severek, korkarak, eğilerek,dudağına, yüreğine, kafana.Şimdi ne söylüyorsamkaranlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..Ve ben artıkbiliyorum:Toprağın -yüzü güneşli bir ana gibi -en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..Fakat neyleyimsaçlarım dolanmışölmekte olan parmaklarınabaşımı kurtarmam kabildeğil!Senyürümelisin,yeni doğan çocuğungözlerine bakarak..Senyürümelisin,beni bırakarak...
"
Ne kadar çok kayış, kasnak ne kadar çok volan ne kadar çok motordönüyor, ha babam dönüyor, ha babam dönüyor, dönüyor,ne kadar çok adam, ne kadar çok adamişsiz kalırsam, işsiz kalırsam, diye düşünüyor.
"
Demiştim sana hatırlarsan: “Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil, ‘zamanla bırakmamak’tir..
"
Çok uzaklardan geliyoruz çok uzaklardan...Ve artık saçlarımızı tutuşturarakgecenin evinde yangın çıkaracağız;çocuklarımızın başlarıyla kıracağız karanlık camlarını!..Ve bizden sonra gelenler demir parmaklıklardan değil,asma bahçelerden seyredecek bahar sabahlarını, yaz akşamlarını...Sayfa:127
"
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri, siz toprak altında derin uykudayken düşmanı çağırdılar, satıldık, uyanın! Biz toprak üstünde derin uykulardayız, kalkıp uyandırın bizi! uyandırın bizi!Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri, mezardan çıkmanın vaktidir!
"
Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız, toprak kokuyor bakır sakallarımız! Neşemiz sıcak! kan kadar sıcak delikanlıların rüyalarında yanan o "an" kadar sıcak! Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru! Ölenler dövüşerek öldüler; güneşe gömüldüler. Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
"
Ne güzel şehirleri var Anadolu’mun benim akdeniz kıyısındaküçüktürler, portakal gibi güneşlidirler,diri balık gibi pırıltılıve renklidirler acı zakkum gibi
"
Ve kadınlarbizim kadınlarımız:korkunç ve mübarek elleriince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyleanamız, avradımız, yarimizve sanki hiç yaşanmamış gibi ölenve soframızdaki yeriöküzümüzden sonra gelenve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımızve ekinde, tütünde, odunda ve pazardakive kara sabana koşulan ve ağıllardaışıltısında yere saplı bıçaklarınoynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olankadınlar,bizim kadınlarımız
"
İsterdim ki ben,bir kitap bekçisi olayımcamları güneşli bir kitap evinde.Duyduğum zevklerin en doyulmazıdıryıldızlı cenup denizlerinin alevinde sabahlar gibisevilen bir kitap başında sabahlamak..."Sayfa: 368
Showing 1 to 10 of 30 results